Kardeşler arasında zaman zaman kıskançlık olması ve kavga etmeleri doğal kabul edilen bir durumdur. Yaş gruplarına ve kişilik yapılarına göre kavgaların/kıskançlıkların nedenleri değişebilir. Bu kavgaların sebeplerinin başında ebeveynlerin tutumları gelir. Yaşı kaç olursa olsun her çocuk ilgi ve sevgi talep eder. Bu ilgi ve sevginin kardeşine daha fazla gösterildiğini düşünen çocuk hırçınlaşıp kardeşine yönelik bir tepki geliştirebilir. Bu noktada ebeveynlerin her çocuğun ihtiyacına göre ilgi ve sevgi göstermesi çok önemlidir. Yaşı büyük olan çocuğa küçük kardeşinin sorumluluğunu yüklemek toplumda oldukça sık yapılan bir hatadır.
Özellikle “Sen büyüksün kardeşini alttan alman lazım. Sen ablasın/ağabeysin sana yakışmadı.” gibi cümleler büyük çocuğu baskı altında hissettirip yaşından büyük davranması gerektiği mesajını verebilir. Kardeşler arasındaki iş birliğini artırmaya yönelik görevler vermek iyi bir seçenektir. Genel komutlar yerine iki çocuğun ortak yapabileceği bir görevde ikisine spesifik görevler söylemek kavga riskini azaltacak ve yardımlaşarak birlikte zaman geçirmeyi öğrenmelerine katkı sağlayacaktır.
Örneğin birlikte temizlik yapmaya yardım edecek çocuklara “Sen toz alabilirsin, sen de süpürmeye yardım edebilirsin.” şeklinde komut verilebilir. Ev ortamının huzurunu devam ettirmek adına bu kavgalar esnasında ebeveynlerin davranış biçimi kilit roldedir. Çocuklar taklit ederek öğrendiklerinden ebeveynlerin kendi davranışlarını gözden geçirmesi gerekir. Çocuklar ebeveynlerini sıklıkla yüksek sesle kavga ederken görüyorsa bunu normal kabul edip kendi aralarında da bu davranışı sergilemeye başlayabilir.
Bu durumun oluşmaması için çocukların ebeveynlerin öfkelendiklerinde ılımlı çözümler bulabildiğini görebilmeleri son derece önemlidir.
Ebeveynler Kardeş Kavgaları Esnasında Nasıl Bir Tutum İzlemelidir?
Kavga esnasında çocuklardan birini korumak diğeri üzerinde olumsuz etkiye sebep olacaktır. Fiziksel bir zarar verme hali olmadığı sürece ebeveynlerin tarafsız kalıp çözüme ulaşmaları için çocuklara zaman vermeleri gerekir.
Sakinleşip konuşabilecek duruma gelene kadar çocukların farklı yerlerde dinlenmesine müsaade etmek önemlidir. Sakinleşmeye fırsat vermeden o an konuşup çözüme gidilmesini talep etmek kavgayı tekrar alevlendirebilir.
Kavga esnasında “O haklı sen haksızlık yaptın.” gibi cümleler tetikleyici olduğundan kullanmamaya özen gösterilmelidir. Eğer yapılan kavga ebeveynlerin dikkatini çekmek için yapılan bir kavgaysa ebeveynlerin mümkün olduğunca nötr kalarak kendi işleri ile ilgilenmesi gerekir. Aksi halde çocuklar kavgayı bir ilgi çekme aracı olarak kullanmaya devam edeceklerdir.
Ebeveynlerin çocukların biraz daha sakin oldukları bir anda ikisini de memnun edebilecek “kazan-kazan” durumları önermesi iyi bir alternatiftir. Çocukların ikisi de aynı materyal ile oynamak istediğinde birlikte oynayabilecekleri bir oyun fikri ikisine de iyi gelebilir.
Kardeş kavgaları şiddet içermediği sürece çocukların kendi aralarında çözüm üretmeyi, paylaşmayı ve öfke gibi baskın duyguları yönetmeyi öğrendikleri doğal bir süreçtir. Dikkat edilmesi gereken nokta kavgaların şiddet içermemesi gerektiğini çocuklara net şekilde ifade etmek ve nefret duygusuna dönüşmeden kavgayı çözüme ulaştırmayı öğretmektir.
Gözde Uludağ
Uzm. Psikolojik Danışman