Oyun çocuğun dış dünyayı keşfetmesini, doğal ve aktif şekilde öğrenmesini sağlayan, taklit becerilerini geliştiren, günlük yaşantısı, anne baba ve çevresi ile ilişkileri hakkında bilgi veren bir araçtır. Eğlencenin yanı sıra oyun çocuk için en önemli “iş”tir. Büyümenin önemli bir parçasıdır.
* Oyun çocuğa neler kazandırır?
Oyun çocuğun karşılaştığı güçlükleri yenmesini sağlar. Tek başına oynayan çocuk oyunda kendi kendisinin patronudur. Çocuğun nesneleri ve fonksiyonlarını tanımasını, renk, şekil, boyut gibi kavramları öğrenmesini, neden-sonuç ilişkisi kurmasını sağlar. Çocuğun özgüvenini arttırır, sosyal beceriler kazandırır. Dil gelişimini destekler. Yaratıcılığı ve hayal gücünü arttırır. İnce ve kaba motor becerileri geliştirir.
* 1 yaş çocuğunun oyun ve oyuncakları nelerdir?
1 yaş çocuğu hareket yeteneğinin artması ile birlikte çevresiyle daha fazla ilgilenmeye başlar, etrafında gördüğü, ulaşabildiği her eşya ile oynamak, yeni keşifler yapmak ister. Oyun gereksinimi artmış ve oyun malzemeleri farklılaşmıştır. 1 yaşından önceki oyuncakları daha çok görsel, işitsel ve dokunsal becerilerini geliştirmeye yönelik sesli, ışıklı, parlak oyuncaklar iken 1 yaş itibariyle düşünme ve el becerilerini destekleyici oyuncaklar çocuğun hayatında önemli bir yer edinmeye başlar.
Bu dönemde uygun boşluklardan şekilleri kutuya atmak, şekilleri uygun boşluklara yerleştirmek (tek parçalı yap-bozlar), lego, blok gibi inşa oyuncakları, evcilik, doktorculuk gibi konulu oyunlar, oyuncak hayvanlar, araba, kamyon, uçak, tren, top, bebek, yumuşak tüylü/tüysüz oyuncaklar, oyuncak telefon, oyuncak meyve-sebze, oyuncak ev eşyaları, su oyuncakları, müzik aletleri, hikaye kitapları, üzerinde değişik şekillerin olduğu kovalar, iç içe geçen kaplar, büyükten küçüğe sıralanan halkalar, basınca ses çıkaran oyuncaklar ve kitaplar, çocuğun kendi başına kullanabileceği basmalı, itmeli, çekmeli oyuncaklar, oyun hamuru, boya kalemleri dil, bilişsel ve motor becerilerinin desteklenmesi için kullanılabilecek materyallerdir.
* Anne babalar çocuğun oyununa katılmalı mı?
1 yaş çocuğu yaşıtı çocuklarla birlikte oynama becerisine sahip değildir. Bir arada olup aynı malzemelerle oynasalar da ancak bir yetişkinin desteği ile yaşıtı bir çocukla kısa süreli bir paylaşımda bulunabilir. Kendi başına oynayabilse de çoğunlukla bir yetişkinle birlikte oynamayı tercih eder. Bu noktada anne babalar mutlaka çocuğun oyununa katılmalı ancak yönlendiren ve devamlı öğreten pozisyonunda olmamalı, oyunu çocuğun yönlendirmesi konusunda onu teşvik etmelidirler.
Hangi oyuncakla ve ne oynanacağı, kimin hangi oyuncağı kullanacağı gibi seçimleri çocuğun yapması karar verme becerisini destekler, özgüvenini arttırır. Anne babanın da çocukla oynamaktan keyif alması çocuk açısından oldukça önemlidir.
Çocuklar anne babalarının kendileriyle isteyerek mi yoksa zoraki mi oynadıklarını çabucak fark eder ve karşısındakinin keyif almadığını hissettiğinde oynamaktan vazgeçer.
Bazı anne babalar için çocuğuyla yere oturup oyun oynamak zordur. Bu noktada anne ya da baba çocuğu ile birlikte yapmaktan hoşlanacağı başka aktiviteler bulabilir.
* Oyun mekanı nasıl olmalı?
Oyun alanının belli bir mekan olması çocuğa düzenli olmayı ve kurala uymayı öğrettiği gibi istenmeyen dağınıklığın da ortadan kalkmasını sağlar. Oyun için çocuğun odası ya da ortak yaşam alanının bir köşesi belirlenmeli, burada oyuncak dışında çocuğa zarar verebilecek kesici, delici eşyalar olmamalı, oyun mekanında gerekli güvenlik önlemleri (priz kapakları, çekmece, dolap, pencere kilitleri gibi) alınmalı, oyuncaklar türlerine göre kutulanmalı, oyun bittiğinde oyuncağı toplayıp yerine koyma alışkanlığı çocuğa kazandırılmalıdır.
* Öneriler:
Oyuncak seçerken sağlam ve güvenilir malzemelerden yapılmış olmasına dikkat edilmeli,
Popüler oyuncaklar yerine çocuğun becerilerine uygun, yaratıcılığını destekleyici, birden çok kullanım şekli olan oyuncaklar tercih edilmeli,
Aynı anda birden fazla oyuncak sunulmamalı,
Bir oyuncakla oynamayı bitirdiğinde toplayıp yerine koyması sağlanmalı, gerekirse yardımcı olunmalı,
Oyuncakların bir kısmı belli dönemlerde kaldırılmalı ve dönüşümlü olarak tekrar ortaya çıkarılmalı,
Oyun için ayrılan zamanın içerisine başka işlerin girmemesine (telefon ile konuşmak, televizyon seyretmek gibi) dikkat edilmeli,
Oyun sırasında çocuk yargılanmamalı, eleştirilmemeli, hatası düzeltilmemeli,
Çocuğa oyuncağı tanıması ve keşfetmesi konusunda fırsat tanınmalı, oyuncağın başka kullanım alanları konusunda gerekirse destek olunmalıdır.
Duygu Çataltaş Sıpçıkoğlu
Pedagog / Psikolojik Danışman