Evde, okulda, sokakta, markette, kısacası hemen her yerde anne babasının söylediklerini yapmayan, itiraz eden, ağlayıp bağıran çocuklar ve onları ikna etmeye çalışan, yalvaran, kızan, hatta fiziksel şiddet uygulayan ebeveynlere sıklıkla rastlanmakta.
* Çocuklar neden söz dinlemiyor?
Özellikle 2 yaş itibarıyla çocuk bağımsız bir birey olma çabaları gösterirken 3-4 yaşlarında bu çabaları doruk noktasına ulaşır, yetişkinin söylediğini yapmaktansa kendi bildiğini ve istediğini yapmaya çalışır. Bu davranışın temel nedeni çocuğun kendisini anne babası kadar önemli ve kuvvetli hissetmek, “adam yerine konmak” istemesidir.
Söz dinlememe davranışında bağımsızlık isteğinin yanı sıra anne baba tutumları da önemli rol oynar. Anne babalar farkında olmadan çocuklarını yaramaz olmaya yönlendiriyorlar. Bunu istenmeyen davranışa olumlu yaklaşarak, karışık mesajlar vererek ya da mantıksız beklentiler içinde olarak yapıyorlar. Mantıksız beklentiler genellikle anne babaların talimat verirken çocukların gelişimsel olgunluklarını göz ardı etmelerinden kaynaklanır. 3-4 yaşlarındaki bir çocuktan misafir geldiğinde ya da misafirliğe gidildiğinde “uslu” durmasını beklemek gelişimsel olgunluğunun göz ardı edildiğine dair bir durumdur. Bu yaştaki bir çocuğa “uslu” durmasını söylemek yerine hangi davranışların uygun ve hangilerinin de uygun olmadığının anlatılması, çocuğu oyalayacak materyallerin bulundurulması daha uygun bir tutum olacaktır.
Anne baba çocukla iyi iletişim kurduğunu düşünür ama gerçekte devamlı kontrol sağlamaya çalışırken açıklamalarıyla çocuğun kafasını karıştırır. Gerek dikkat sürelerinin azlığı gerekse zihinsel becerilerinin soyut kavramları anlamak için yeterli olmayışı nedeniyle çocuklar anne babalarının yaptığı açıklamaları dinlemekte, akılda tutmakta ve anlamakta zorlanabilirler. Bu nedenle fazla açıklama yapmak yerine çocuğa neyin uygun, neyin uygun olmadığı kısa ve basit bir şekilde anlatılmalıdır.
İstenmeyen davranış karşısında fiziksel ceza kullanılması da söz dinlememe davranışını arttırır. Ceza çocuklara nasıl davranmaları gerektiğini öğretme konusunda etkili bir araç değildir. İstenmeyen davranışlara karşı tüm ailenin uyacağı bir kural konmalı ve kuralın yıkılması durumunda karşılaşılacak sonuçlar belirtilmelidir.
Davranış problemlerinin çoğunun temelinde istikrarsızlık ve kontrol eksikliği vardır. Çocukların davranışları ailedeki istikrar ya da istikrarsızlığı gösterir. Çocuk evde yaşanan stresli bir durumu hisseder ve bundan rahatsızlık duyar. Pozitif ilgiyle güven duygusu kazanamazsa yaramazlıklarıyla dikkat çekmeye çalışır. Çocuk için hiç ilgi görmemekten ise olumsuz davranışlarla ilgi görmek daha iyidir.
Söz dinlememe davranışının diğer bir nedeni de çocuğun başkalarının davranışlarını taklit etmesidir. Çocuklar özellikle diğer çocukların olumsuz davranışlarını hemen kapma eğilimindedirler. Çocuk uygun olmayan davranışı taklit ederek kendisini göstermeye, popüler olmaya çalışır. Çocukta beğenilen davranışları ön plana çıkarmak, uygun olmayan davranışların kabul görmediğini belirtmek bu sorunu çözer.
Bazı çocuklar bilinçli bir şekilde yetişkinin söylediklerini dinlemez, ceza alacağını bilse de kendi istediğini yapar. Kesin sınırlar, net sonuçlar ve sürekli uygulama ile davranışa çözüm getirilebilir.
Anneden ayrı kalmak da söz dinlememe davranışına neden olan durumlardan biridir. Çalışan annenin çocuğu annenin işe gidip akşam döneceğini bilse de bunu istemez. Annenin gitmesine karşı öfkelenir. Anne eve döndüğünde ise onun eve dönmüş olmasından dolayı mutludur ancak kendisini bırakıp gittiği için de kızgındır. Bu nedenle de annenin söylediklerini yapmaya direnir.
*Anne babalar ne yapabilir?
Sevgiyi eksik etmeyin. Çocuğunuz söz dinlemediğinde kendisini değil, yaptığı davranışı beğenmediğinizi belirtin. Anne babanın tepkisi karşısında çocuk sevgiyi sorgular. Beğenilmeyenin kendisi değil, davranışı olduğu belirtildiğinde ve çocuğa koşulsuz sevildiği mesajı verildiğinde çocuk anne babanın sevgisinden şüphe duymaz.
Çocuğunuzu dinleyin. Anne baba çocuğu dinlediğinde çocuğa da dinleme davranışını kazandırır. Çocuk size bir şey anlatmaya çalıştığında işinizi bırakıp onu dinlemeye çalışın. Bunun mümkün olmadığı durumlarda kendisini dinlemek istediğinizi ancak işiniz bittikten sonra onu dinleyebileceğinizi belirtin.
Sınır ve kuralların belirgin ve tüm aile için geçerli olmasına önem verin. Tüm aile bireyleri için geçerli kuralların olması ve çocuğa neyi yapıp neyi yapamayacağı konusunda net bilgi verilmesi, sınırlar konması uygun olmayan davranışların azalmasını sağlar.
Fiziksel aktivitelere zaman ayırın. Çocuğunuzla enerjisini boşaltacağı fiziksel aktiviteler yapın. Bu şekilde hem çocuğun akşamları daha az hareketli olmasını hem de endorfin düzeyini arttırarak kendisini iyi hissetmesini sağlamış olursunuz.
Olumlu davranışlarını görüp ödüllendirerek olumlu davranışları arttırın. Çocuklar olumlu davranışları ile ilgi göremediklerini düşündüklerinde söz dinlemeyip yaramazlık yaparak ilgi görmeye çalışırlar. Olumlu davranışları övmek olumsuz davranışları azaltır ve tekrar olumlu davranış göstermesi için de çocuğu motive eder.
Fiziksel cezadan uzak durun. Ceza istenmeyen bir davranışı geçici olarak engelleyebilir. Ancak çocukta öfke birikimine neden olabileceği ve uygun olmayan davranışların artabileceği unutulmamalıdır. Bu yaş çocukları için en uygun ceza sevdiği bir şeyden kısa bir süre için mahrum bırakmak ya da 3-4 dakika kadar sandalyede oturup sakinleşmesini beklemek olabilir.
Hazır olmadığı şeyleri yapmasını beklemeyin. Çocuğun kapasitesini, sahip olduğu yeteneklerini ve yaşa ait gelişim özelliklerini bilmek beklentilerin gerçekçi olup olmadığını değerlendirmek açısından önemlidir.
Beklentilerinizi net olarak iletin. Soyut ve genel kavramlar yerine kısa, basit ve somut açıklamalar yaparak çocuktan ne beklediğinizi, kurallara uymadığında sonucunun ne olacağını belirtin.
Yaşına ve gelişimine uygun sorumluluklar verin. Çocuğa yapabileceği basit işler vererek size yardımcı olmasını, böylece söz dinlemesini öğretebilirsiniz.
Duygu Çataltaş Sıpçıkoğlu
Pedagog / Psikolojik Danışman
(Mart 2008)