Çocuklar 3 yaştan itibaren birey olma sürecine girerler. Birey olma, büyüme, yaşına uygun sosyal davranışlarda bulunma, ihtiyaçlarını karşılayabilme becerilerini de beraberinde getirir. Büyüme yalnızca fiziksel olarak boy ve kilonun artması değil aynı zamanda duygusal anlamda da yaşına uygun davranabilmektir.
Çocuğun yaşına uygun davranmayı öğrenebilmesi için ebeveynlerin çocuğun becerilerinin gelişmesi için fırsat tanımaları ve uygun ortam hazırlamaları, çocuğa güvenmeleri ve çocuğun da kendisine güven duymasını sağlamaları, kural-sınır koyma, kararlı ve tutarlı davranma gibi temel prensiplere dikkat etmeleri, çocukla karşılıklı doyumun sağlanacağı yeterli ve kaliteli zaman geçirmeleri gerekir.
Kurallar ve sınırların belirgin olmadığı durumlarda, çocuğun gelişmesine fırsat verilmeyen, onun yerine her türlü ihtiyacının karşılandığı aşırı korumacı ailelerde çocukların yaş ve fiziksel olarak büyüdükleri ancak duygusal anlamda olgunlaşamadıkları yaşından daha küçük bir çocuk gibi davrandıkları görülür.
* Büyümek istememenin altında yatan yaygın nedenler nelerdir?
Çocuğun gereksinimleri yeterince karşılanmadığında daha önceki gelişim dönemlerine geri döndüğü görülür. Çocuklar istek ve ihtiyaçlarını dile getirmekte zorlandıklarında bunu davranışlarıyla gösterirler.
Bunun en belirgin görülme şekli yaşından küçük davranarak ilgiyi üzerine çekmektir. Yeni bir kardeşin gelmesi, aşırı koruyucu ebeveyn tutumu, ayrılıklar, geçimsizlikler, hastalık, ölüm, okul başarısızlığı gibi yaşam olayları, çocuğun yerine bazı görevleri üstlenme, ona olduğu yaştan daha küçükmüş gibi davranma çocukların geri dönüş yaşamalarına neden olan durumlardır.
Bu durumlar karşısında çocuklarda alt ıslatma, bebeksi konuşma, parmak emme, anneden ayrılmak istememe gibi davranışlar görülebilir.
* Büyümek istememenin sosyalleşme sürecine etkileri nelerdir?
Sosyal ortamlarda yaşına uygun davranan, hem yaşıtlarıyla hem de yetişkinlerle uyumlu ilişki kurabilen çocuk sosyal açıdan uyumlu bir birey olarak görülür. Ancak psikolojik olarak henüz tam olgunlaşmamış, büyümek konusunda direnç gösteren çocuklar ne yaşıtlarıyla ne de yetişkinlerle uygun sosyal ilişkiyi tam olarak kuramazlar. Alt ıslatma, bebeksi konuşma, parmak emme, anneden ayrılmama gibi davranışsal belirtiler gösteren çocuklar yaşıtları tarafından kolayca alay edilebilen, incitilebilen çocuklardır.
Bu çocuklar bir sorunla karşılaştıklarında bunu çözebilecek psikolojik olgunluğa sahip değillerdir. Uygun çözüm yöntemleri yerine yaşından küçük bir çocuğun gösterdiği davranışları sergilerler. Bu nedenle arkadaş edinmekte, bir gruba dahil olmakta zorluk yaşayabilirler.
* Bu, eğitim hayatına nasıl yansır?
Büyümek konusunda direnç gösteren çocuk eğitim hayatında akademik beceriler ve sosyal ilişkiler açısından çeşitli zorluklar yaşayabilir. Akademik alanda ders çalışma ve ödev yapma sorumluluğunun kazanılması konusunda zorlanma, ödevini anne babaya yaptırma gibi sıkıntılar görülebilir.
Sosyal ilişkiler açısından bakıldığında ise sorumluluk duygusunun yeterince gelişmemiş olmasından dolayı öğretmeninden sık sık uyarı alabilir.
* Anne babalar büyümek istemeyen çocuklarına nasıl yaklaşmalıdır ve nasıl yaklaşmamalıdır?
Anne babalar öncelikle çocuklarının kişilik özelliklerini dikkatli incelemeli, gelişim dönemlerini yakından takip etmelidirler. Hangi yaşta hangi becerilere sahip olduklarını, neleri yapabileceklerini göz önüne alarak yaşa uygun düzeylerde sorumluluk vermeli ve bunun takibini yaparak zorlandığı noktada çocuğa yol göstermeli ve yardım etmelidirler.
Boşanma, kayıp, okul başarısızlığı, yeni bir kardeşin doğumu gibi yaşam olaylarında çocukla kurulan iletişimin kalitesine dikkat edilmeli, bu dönemlerde çocuğun daha fazla ilgiye gereksinim duyduğu göz önünde bulundurulmalıdır.
Aşırı korumacı, çocuğun yerine anne babanın çocuğun yapması gereken işleri yaptığı aile ortamında çocukların “büyümeleri” gecikir. Bu nedenle çocuğa yaşına uygun sorumluluklar verilmelidir.
Bebeksi davranışların kabul görmediğini, yaşına uygun davranışların kabul göreceği mesajı verilmelidir.
* Uzman yardımı ne zaman gereklidir?
Çocuklar yaşlarına uygun davranışlar sergilemediklerinde anne babalar öncelikle kendi tutumlarını gözden geçirmelidirler. Çocukla kurdukları iletişimin ve birlikte geçirilen zamanın kaliteli olması, yemek, uyku gibi düzenlere yönelik problem yaşanmaması, yaşamsal bir krizin bulunmaması, bebeksiliğin pekiştirilmemesi durumlarında bile çocukta yaşına uygun olmayan davranışlar görüldüğünde bir uzmandan yardım alınması uygundur.
Duygu Çataltaş Sıpçıkoğlu
Pedagog / Psikolojik Danışman
(Çocuk ve Aile Dergisi - Mayıs 2004)